Olasılıksız
Tamam kabul ediyorum başlık biraz çakma oldu ama. Benim yazacağım konu için de gayet güzel bir başlık olduğunu göreceksiniz. Öncelikle bir ülkenin “olasılıksız” olabileceğini iddea ediyorum. Bunun sebebi olarak da tahmin ile olasılığın birbirine karıştırılmasını göstereceğim. Tahmin yürütmekle sorumlu kurum ve kişiler bu tahminlerinde son decere başarısız olunca, insanlar tahmin ve olasılığı karıştırarak olasılık kavramını harcamaktadır.
Şimdi söyleyeceklerim size garip ve saçma gelebilir: “Olasılık Kesindir!“. Kesin olmayan ve yoruma bağlı olan şey tahmindir. Örneğin bir parayı havaya atıp tuttuğunuzda, dik tutmak için özel bir çaba harcamazsanız, yazı ya da tura gelecektir. Yani yazı ya da tura gelme olasılığı %50 (1/2) ve kesindir. Ama bir yazı tura oyununda üst üste 9 defa tura atan karşı oyuncunun bu sefer yazı atacağını söylemeniz bir tahmindir. Bu tahminin gerçekleşme olasılığı da yine %50 ‘dir. Çünkü para her havaya atıldığında koşullar aynıdır ve bir öncekinden bağımsızdır. Bu tür tahminler şans oyunlarında sıkça kullanılır. Sayısal lotoda, hiç çıkmamış ya da en az çıkmış sayıları bulup , ya da en çok çıkmış sayıları bulup onlara oynayanlar vakitlerini boşa harcayan umut avcılarıdır. Türkiye’de sayısal loto ilk çıktığı zamanlarda ben de küçük bir program yazmıştım. Bu uygulama da arka arkaya binlerce kere tahmin yapıyor ve bu tahminlerde en çok çıkan sayılardan bir tahmin seti oluşturuyordu. Bunu o vakitler internette yayınladım ve birisi 5 tutturmuş ve bana teşekkür e-postası atmıştı. Ama o zaman da bildiğim gibi bu yaptığım asla oyundaki şansı artırmıyordu. Benimki sadece Delphi ile yeni windows uygulaması öğrenen bir öğrencinin kendisini geliştirme ve tatmin etme çabasıydı. Benzer bir durumu hisleri ve telapetik güçleri de bir şans oyununa ekleyen bir televizyon programında izledik. Ben kutumda mavi hissediyorum, ben de mavi. 🙂 Yarışmacılar buna gerçekten inanıyordu. Hatta ben kendisinde özel güçler olduğunu düşünenleri gördüm. Bir tanesi de olayı kendince matematiğe dökmüştü. Meltem hep kırmızı açar ordan derya da mavi olması gerek. 🙂 Aslında olasılık basit ve kesindir. En son 5 tane 500 bin liraya kadar çıkmıştı büyük ödül. O zamandaki bir yarışmacının 500 bin lira seçme olasılığı: 5/23 = 0.217391304 (23 tane kutu olduğunu hatırlıyorum.)
Yani yaklaşık olarak %20 dersek, öss sınavındaki bir soruyu atarak tutturma olasığıyla ayni. Bu olasılık iki tane 500 bin lira oldugu dönemlerde “0.08” yani sadece %8 şeklindeydi. Ama yarışmacılar sadece arka arkaya açtırdıkları renklere göre psikolojik kararlar veriyordu. Bu da yarışmanın formatı ve istenen şeydi zaten.
İstatistik kuramı olasılıkla çok ilgilenir. Çünkü istatistikler üzerinden tahmin yürütmek için olasılık gerekir. O sebeple matematikte geçen olasılık kavramı kesin iken, istatistikteki olasılık sanki farklı ve kesin değilmiş gibi durur. Sebebi istatistikler üzerinden yapılan şey aslında tahmindir ve kesin değildir. Tahminler yoruma açıktır. O sebeple tahminler üzerinden iddeaya ya da riske gitmek pek akıllıca değildir. Biz buna şanş diyoruz. Eğer işinizi sansa bırakmamak istiyorsanız olasılıklar üzerinden risk almalısınız.
Şimdi bir de olaya başka bir yerden bakalım. Her gün arabayı park ettiğiniz yerden arabanızın çalınma ihtimali nedir.? Bu tamamen kesin olmayan ve o civardaki geçmiş hırsızlık istatistikleriyle ve güvenlik önlemlerinizle alakalı cevap verebileceğiniz bir olgudur. Ama şu kesindir ki arabanız ya çalınır, ya da çalınmaz. Bunun olasılığı aslında kesindir ve %50’dir. Ama bu büyük olasılığı düşünüp her gecenizi uykusuz geçirmezsiniz.:) Çünkü arabanızın çalınma olayını etkileyen cok sayıda faktör vardır. Oturduğunuz semt, garaj, alarm, markası, o civarda olan daha önceki hırsızlık istatistikleri ve daha onlarcası… Yani aslında tahminlerimizi yaparken sadece olasılıklara bakmayız. İstatistikler ve koşullarda oldukça önemlidir. Fakat arabanız süper güvenlikli bir yer de dursa da olasılıklar kesindir. O sebeple arabamın çalınma olasılığı ne kadar düşük olsa da kasgoda hırsızlık teminatı mutlaka yer alır.
Gelelim o malum ülkeye. Pinpon topundan enflasyon çıkaran bir ülkede istatistiklere de kimse güvenmiyor elbette. Onu da bırakalım kesin olan olasılıkları kimse dikkate almıyor zaten. Eee o zaman bir tahmin de zaten beklenemez. Yani “Olasılıksız” ama her sey tahmin dahilinde. Buna da bir tür ilkel “kaos” hali diyebiliriz.
Batur Orkun
23 Şubat 2010
Recent Comments