İnsanlar ve ….
Bu insanlar ne kadar da büyük. Tıpkı nefretleri gibi. Hem bana düşmanlar hem de birbirlerine. Paylaşmak desen hiç yok içlerinde. Aslında karşı cinsler birbirlerini seviyor gözüküyor ama ben buna da inanmıyorum. Neler neler gördüm şu kısacık hayatımda. Çok garip yaratıklar aslında. Aşkı ve nefreti bir arada çok seviyorlar. Hatta hüznü ve mutluluğu bile bir arada seviyorlar. Sürekli hüzünlü olmaktan ne kadar hoşnut değillerse, sürekli mutlu olmaktan da o kadar hoşnut değiller. Anlaması gerçekten çok zor yaratıklar. Bu medeniyeti kurmak için sahip oldukları beyin, onları anlaşılmaz ve karmaşık yapıyor aynı zamanda.
Her birisinin damarlarında farklı bir kan dolaşıyor. Benzer olanlar kendi aralarında diğer gruba ya deli ya da düşman diyor. Kendileri kan akıtmaya bayılıyor ama ben akıtınca kızıyorlar. Bencillik artık kanatları gibi olmuş Yalanlar denizi üzerinde uçuyorlar. Hem onlar sırf kızdıkları için ya da zevk için kan döküyorlar. Ya da çok sevdikleri kağıt ya da taş gibi şeyler için.
Çocukken onları çok seviyorum. Çok masum ve zararsızlar. Hiç kötülük yok içlerinde. Tertemiz bir kan dolaşıyor damarlarında. Ama büyüdükçe değişiyorlar. Delikanlı oldukları bir dönem var. Bence o dönem kırılma noktaları. Ondan sonra başlıyor bozulma süreci. Her mutluluklarının bir sebebi var, ama mutsuzluklarının hiç bir sebebi yok nedense. Mutsuzluklarını anlatma konusunda çok başarısızlar. Özelikle dişi olanlarını anlamak çok daha zor. Canım bir şey istiyor ama ne olduğunu bilmiyorum, ya da canım bir şeye sıkılıyor ama neye olduğunu bilmiyorum. Hatta şimdi ağlayacağım ama neye olduğunu bilmiyoruma kadar haykırışlar duyuyorum.
En çok sevdikleri şey kağıtlar. Genelde üzerlerinde insan fotoğrafı oluyor ve bir takım sayılar. Bazı taşları da seviyorlar ama zaten onları da kağıt ile değiştiriyorlar aralarında. Ama öle her kağıt değil. Büyük kağıtları var böle çok katlı onları sevmezler mesala. Hep bize atarlar onu çünkü. Çok arkaşadım can verdi o kağıtlar yüzünden. Birbirlerini kağıtlar kadar sevseler şu dünya daha güzel olurdu. Daha çok kağıt için daha fazla kağıt veriyorlar. Ama daha çok sevgi için daha fazla sevgi vermezler. Anladığım kadarıyla herşeyin dönüşü aynı olmuyor onların dünyasında.
Çok basit bir hayatları var ama çok karmaşık yaşıyorlar. Basit yaşayabilenler mutlu oluyor. Diğerleri kağıt verip iyilestirici insanlara gidiyorlar. Sonra da küçük şeyler yutuyorlar. Henüz iyileşenini görmedim ama onlar çok sakin oluyorlar. Kanını çekip alsanız dönüp vurmazlar. Onları seviyorum, iyileştirici insanları da. 🙂
Bazıları aynı bizim gibi yaşıyor. Bize tek isimde” sivrisinek” diyorlar. Ama onlar yaptıkları işlere göre farklı isimler alabiliyorlar. Ama sonuç olarak onlar da birer kan emici. Biz sadece yaşamak için emiyoruz, onlar her zaman daha iyi yaşamak için emiyorlar. Biz doyunca bırakıyoruz, ama onlar hic durmuyorlar. Sanırım bir sivrisinek olarak ben daha mutluyum. Çünkü ben en azından en iyisini seçip emiyorum.
“İnsanlar ve Sivrisinekler”
Temmuz 2012
Batur ORKUN
Recent Comments